Spor Toto Muhteşem Lig’de futbolseverlerin merakla ve heyecanla beklediği yeni dönem geçtiğimiz hafta sonu oynanan maçlarla start aldı. Dönemin birinci haftasında çekişmeli, heyecanlı ve bol gollü müsabakalar oynandı.
Son şampiyon Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray, döneme galibiyetle başlarken, Fenerbahçe Kadıköy’de gol düellosuna sahne olan müsabakada Ümraniyespor’a takıldı. Medipol Başakşehir ise Kasımpaşa’yı 4-0 yenerek hem gövde gösterisi yaptı hem de birinci haftayı averajla dorukta tamamladı.
Milliyet Gazetesi muharriri Bilal Meşe bu haftaki köşesinde dönemin birinci haftasını masaya yatırırken, Türkiye Futbol Federasyonu’na Bundesliga’daki sistemin Muhteşem Lig’de de uygulanmasını tavsiye etti. İşte o yazı…
‘ALMANYA FUTBOLDA BİR EKOL VE ÖRNEKTİR’
Birçok ülke futbolda bilhassa Almanya’yı örnek alıyor, oradaki yenilikçi çalışmaları ülkelerine monte etmek ismine kılı kırk yarıyorlar. İşin özeti Almanya futbolda bir ekoldür, örnektir… Almanya’da ligden düşen ve üst çıkan ekiplerle ilgili bir uygulama var. Maksat, ligin kalitesini korumak. Gaye buysa ki o denli bize de oradaki uygulamayla ilgili bir iki kelam etmek düşer. Biz niyetimizi ortaya koyarız, uygulaması tabi ki TFF’nin işidir, yapar yahut yapmaz biz ona karışamayız!
‘BARAJ MAÇLARININ GALİBİ BUNDESLIGA’DA UĞRAŞTA EDİYOR’
Almanya’da son derece başarılı bir biçimde yıllardır uygulanan play-out sistemi birçok ayrıntısı da içinde barındırıyor. Bunu açacak olursak, Bundesliga’yı 16. sırada bitiren ekip ile Bundesliga 2’yi yani bir alt ligi 3. sırada noktalayan takım baraj maçlarına çıkıyor. Bu baraj maçlarının galibi bir sonraki dönem Bundesliga’da çaba etme hakkı kazanıyor, kaybeden yoluna Bundesliga 2’den devam ediyor.
‘ÇOK AKILCI BİR UYGULAMA’
Almanya Futbol Federasyonu ve Bundesliga idaresi bu uygulamayı ligin kalitesini korumak için yapıyor. Ligi 16. sırada bitiren gruba bir baht daha vererek, daha adaletli bir sistem sağlanması amaçlanıyor. Zira 16. sırayı alan ekibin Bundesliga kalitesinde olduğu düşünülüyor. Son olarak 2021-22 döneminde da Bundesliga 16.’sı Hertha Berlin bu uygulama sayesinde ligde kalmayı başardı. Hertha Berlin, play-out’ta Bundesliga 2’de 3. olan Hamburg’la karşılaştı ve rakibini devirip en üst ligde kalmayı başardı. Tabi ki Bundesliga 2’de şampiyon ve 2. grubun direkt üst çıktığını da anımsatalım. Valla çok akılcı bir uygulama. Biz yıllardır eleştirilerimizde ‘asansör’, ya da ‘misafir’ sözlerini kullanırız sıkça. Esasen Muhteşem Lig’e zar sıkıntı çıkıyorlar, bir bakmışsınız ki yine eski pozisyonlarına dönüyorlar! Şahsî olarak Alman futbolunu beğenirim, fırsat buldukça da izlerim, sanki diyorum onların bu play-out sistemini biz de uygulasak, üzücü mı olur?
‘ÜMRANİYESPOR VE UÇAR’A ALKIŞ’
Süper Lig start aldı, birinci haftayı geride bıraktık… Biliyoruz bu oyunda başlangıçlar daima külfetli olur, yol kazaları yaşanır! Demem o ki başlangıca ve alınan skorlara bakarak, grupları kantara çıkarmak, gelecek ismine fazla argümanlı bulunmak için ‘falcı’ olmak gerekir!
Yine de ligin birinci haftası kimi olumlu sinyaller ve bilhassa yeni gruplarla ilgili ipuçları verdi bize. Örneğin Ümraniyespor tarihinde birinci defa Harika Lig’e çıktı, Fenerbahçe’ye adeta kök söktürdü, korakor çaba ortaya koydu. Aslında skor tabelasındaki sayılar bunun en büyük ispatıdır. Valla teknik yönetici Recep Uçar’ı kutlamak gerekiyor, hak ediyor. Tabi ki bu maç, Fenerbahçe’yi güç bir dönemin beklediğini asla göstermez. Takım derinliği çok âlâ, tek eksik gördüğüm kadarıyla forvet. Lider Ali Koç, ‘Bu skor bir yol kazasıdır’ dedi, haklı.
‘KAYSERİSPOR TAŞ GİBİ’
Örnek Beşiktaş – Kayserispor maçı… Düşünün rakibin transfer tahtası kapalı fakat ortaya koyduğu futbola bakıyorsunuz ‘taş’ gibi! Kartal, Ghezzal’ın 90+6’da attığı klas golle üç puana kanat çırpabildi! Galatasaray, Antalya’da Gomis’in 90’daki golüyle üç puanı alıp, ipten dönerken, Antalyaspor rakibini elinden kaçırdı. O denli 5-6 haftayı bir görelim, kimin ak, kimin kara olduğu hakkında fikir sahibi olur, ona nazaran ahkam keser, lige dair öngörülerimizi ortaya koyarız!
‘CENK TOSUN’A HİÇ YAKIŞMADI’
Bizler, yani yorumcular vakitle yarışırız, ‘maç bitti’, ‘yazı bitti’ misali! Bu trafiğin sebebi kuşkusuz TFF”nin maçları çok geç saatte oynatmasıdır. Yahuu arkadaş, tamam yayıncı kuruluş istiyor olabilir, neredeyse uzatmalarla birlikte o maç bir gün sonraya yansıyor, olabilir mi bu türlü şey!
TFF’nin yalnızca yayıncının isteklerine uymak üzere bir mecburiliği olmasa gerek, kamuoyu, yazılı ve görsel medyayı bu işin neresine koyacağız, ilgililer gözlerini kulaklarını bu ögelere kapayamaz!
Neyse bu işin bir yanı, asıl derdim Beşiktaş’ın golcülerinden Cenk Tosun kardeşimizin kritik dakikalarda çift sarıdan kızarmasıdır! Aslında attığın bir gol o da VAR’da güme gitti, 77’de oyuna giriyorsun, 90+3’te kızarıyorsun, olmadı kardeş, olmadı! Niçin mi? Aslında ekip konum üretmek ve golü bulmakta dakikalarca zorlandı, Kartal’ın en ağır baskıyı kurduğu anda çift sarıdan soyunma odalarına gidiyorsun! Kaideler ne olursa olsun alanda kalacaksın, sana da bu yakışır zaten!
Demem o ki deneyiminle, kalitenle o kart hiç lakin hiç örtüşmedi, bilesin! Neyse ki Ghezzal o sihirli golü attı, hem Kartal’ı, hem teknik yöneticisi hem de seni kurtardı, hoş adam!